Tatil dönüşü ailemin tümü tarafından terkedilmiş evimizde ev işlerinden kendimi bulaşığı uygun gördüğüm bir zamanda televizyonda son derece neşeli bir türkü duydum. İnsanı olduğu yerde oynatacak cinsten bir türkü olması dikkatimi televizyona yöneltti. Sevgili TRT yapımcılarının altyazı olarak koydukları ve özellikle genç insanların türkü söylemesini sağlamak amacı taşıdığını düşündüğüm şarkı sözlerini okuyunca bir şaşkınlıktır aldı beni. Şarkı bir ayrılık hikayesini ve arkasındaki isyanı anlatıyordu. Araya giren kara tren, yaraya basılan tuz derken bir de baktım ki programa katılan tüm sanatçılar düğündeymiş gibi eğleniyorlar.
Sonradan arayınca türkünün bir Trakya türküsü olduğunu ve Trakya'lıların böyle insanlar olduğunu gördüm. Böylece bu tezat yoğunluğunun şaşkınlığını üzerimden attım. Hatta bir yerde Trakya'lıların 5 dakikalık mesafe için bile yanlarına oyun havası kaseti aldığını, parayı eğlenirken yemek için kazanmaya çalıştıklarını ve son derece gamsız olduklarını okudum. Açıkçası Trakya insanının bu tavrı hoşuma gitti. Adamlar yaşıyor dememe sebep oldu.
Söz konusu türkümüzüde sizlerle paylaşayım:
Yunanistan ile aramızdaki sınır bilindiği üzere Meriç nehri ile belirlenmiştir. Nehrin bir yakası Yunan toprağı diğer tarafı Türk toprağıdır. Edirne'de ki köylerden birinde Eyüp (bundan böyle hikaye sonunda kendisi için içimiz burulacağından bizim Eyüp olarak anılacaktır )adında bir genç köyün ağasının kızına aşık olur. Ancak bizim Eyüp fakir olduğu için bu ilişki ağaya ters gelmiş ve kızı karşı kıyıdaki köylerden birinin ağasının oğluna vermiştir (Karşı köyün de Türk köyü olduğu belirtmeyi borç biliyorum). Bizim Eyüp'te öylece kalakalmış, aşkından mecnuna dönmüş, saçı sakalına karışmış. Türkümüzde bizim Eyüp'ün feryadıdır esasında.
Sözleri şöyle:
Sevdiğim iki gözüm ellere yar oldu babuba
Kara tren aramıza kara duman ekti de
Göz göre göre yazık Eyub'a
Buraları sevemedim gönül orada
Yanıyorum tuz biber yarada
Deli gönül eremedi eyvah murada
Ölüyorum tuz biber yarada
Gözlerimin karesi kırmızı nar oldu babuba
Meriç'in azgın suyu aramıza girdi de
Göz göre göre yazık eyub'a
Buraları sevemedim gönül orada
Yanıyorum tuz biber yarada
Deli gönül eremedi eyvah eurada
Ölüyorum tuz biber yarada
Burada "BABUBA" Trakya'da sıklıkla kullanılan "be" kelimesinden çıkmıştır. Söylenmek istenen "BE BABA" dır aslında.
Sizler için sevgili Onur'un blogunda yayınladığı metodu ilk kez uygulayarak şarkımızı da sizlere sunuyorum:
8 Ağustos 2007 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder