26 Eylül 2007 Çarşamba

Farid Farjad - Dinleyiniz

Farid Farjad İran'lı bir keman ustası. Hani bu müzik marketlerde bir şeyler çalar siz de merak edersiniz ya, işte benimde bu adamı tanımam o şekilde oldu. Vakit öldürürken bir taraftan kendisi kemanını konuşturuyordu. Sordum adını söylediler, bende ufak bir internet araştırması sonucu kendisinin eserlerine ulaştım.

Film tavsiyemin üzerine yine aynı şekilde ısrarla bu adamıda dinlemenizi isterim. Sanatını değerlendirmek benim haddime değil elbette ama tüketici sınıfındaki birisi olarak çaldıkları çok hoşuma gitti. Herhalde komşuluğumuzdan olsa gerek, yaptığı müzik bizim klasik müziğimize de benziyor. Bu da ayrı bir duygudaşlık yaratıyor ister istemez. Benim bulduğum albümünde sarı gelin ve böyle gelmiş böyle gider şarkılarının yorumlarıda var. Ayrıca albümün adı olan Anroozha da ters lale anlamına geliyormuş. Bu şekil zamanında Mimar Sinan tarafından Selimiye camiinde de kullanılmış.

Genelde albümün tüm şarkıları yavaş. Tam sakin bir şeyler dinleyeyim diyenlere göre. Bana olmadı ama insanı hüzünlendirir alır götürür diyenlerin sayısı çok fazla. Aslında bunu benden iyi benden çok dinlemişleri okuyarak anlayabilirsiniz. Bu konuda sevgili ekşi sözlük'ün Farid Farjah maddesi devreye giriyor tabi.

Dinlemeniz için bir şarkısını aşağıya ekliyorum:






25 Eylül 2007 Salı

Takva - İzleyin

Geçenlerde Takva filminin Türkiye'nin Oscar adayı olarak seçilmesi haberini izledim. Önceki günde gezerken baktım öyle raflarda duruyor, bu filimde iş vardır diyerek satın aldım. Eve gelip bizimkilere seyredip seyretmediklerini sorunca da, babamın "seyretmedik, e hadi tak seyredelim" gibi 1980'lerin beta video'lu dönemlerine ait bir talimatıyla geçtik ekran karşısına.

Film dini bütün bir kişi olan Muharrem'in iyi niyetinin ve inançlarının kendisine şeyh ve müritleri adını veren bir takım soytarılar tarafından nasıl istismar edildiğini gösteren mükemmel bir yapım olmuş. Muharrem'in düştüğü durumlar ve onun üzerinden işletilen sahtekarlıkları, dini kendi menfaatlerine alet eden zırzopları bundan daha güzel anlatamazlardı.

Kesinlikle hepiniz izlemesini tavsiye ediyorum. Görülecek, unutulupta hatırlanacak bir çok konu var filimde. Ayrıca ülkemizin adayı olması beni çok sevindirdi. Zaten bir çok uluslararası ödül almış durumda film. Ancak adı ne kadar duyulursa o kadar kişiye anlatmak istediklerini iletecektir.

Filmin başrolünde yıllarca Fadime'nin yanında Temel rolü oynatılarak ziyan edilmiş Erkan Can var. Büyük oyuncu. Özellikle filmin sonunda çok başarılı sahneleri var.

Takva'nın resmi sitesine buradan ulaşabilirsiniz.

Bu arada takva günah ve hatalardan sakınmak demekmiş. Daha doğru bir açıklamasını bilen varsa yazsın.

19 Eylül 2007 Çarşamba

Çukurların değerlendirilmesi procesi

Bu sabah tam sokağımızdan çıkacakken yolun ortasında bir fidan gördüğümü sandım. Yaklaştıkça gerçekten sokağın girişindeki çukurun içinde bir fidan etrafında da bir iki taş ve patlak lastik parçaları gördüm. Açıkçası sokaklardaki çukurlardan sıkıntılı olan birisi olarak çukurların bu şekilde değerlendirilmesi çok hoş bir düşünce olmuş. Yalnız tabi yolun tam ortasında olması hatta sokağın girişi olması pek uygun olmamış. Böylelikle kevgire dönmüş durumdaki yollarımız en azından bir oksijen deposu haline gelip insanımızda yarattığı siniri, derin derin nefeslenerek ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır.


Şanssız başladık

Üst üste çok fazla spor yorumu oluyor ama bu serinin son yazısı şampiyonlar liginde dün gece oynadığımız maçın yorumu olacak.
Kısaca bahsediyorum. Özellikle Ricardinho'nun sakatlığı takımın organizasyonunu çok etkilediği için hucuma çıkmakta problem yaşayan takımımız, tek top yapabilecek oyuncumuz olan
Delgado'nun oyundan alınmasıyla golsüz beraberliğe razı olmuştu ki, biraz rüzgar biraz genç kalecimizin heyecanlı tavrı gol yememize neden oldu.
Açıkçası bu sene çok beklentim yok şampiyonlar ligi ile ilgili ama Marsilya'dan da iyi takımdık, yazık oldu.
Genel resime bakarsak futbolcularımız ve teknik adamlarımızın teknik ve güç açısından problemi yok. Problem kendileri yeterince zekalarını kullanmıyorlar. Hemen iki örnek ile sonlandıralım yazımızı. Sevgili İbrahim Üzülmez'in eliyle topu en zor durumdaki adama atıp rakibe kaptırması ve kalecimizin soldan yapılan ortayı tutup yine aynı tarafa atması sonucu Bobo'nun rakibe toslayıp yerle bir olması. Önümüzdeki 20 yıl içinde bunlarda düzelecektir.

14 Eylül 2007 Cuma

Emre'ye bir kınama da benden

Emre Belözoğlu'nun Macaristan maçında attığımız golden sonra yaptığı el kol hareketleri yüce basınımız tarafından şiddetli tepkilerle karşılandı. Başta spor yazarları derneği ve neredeyse tamamı artık spor yazarı olan eski futbolculardan oluşan adını tam bilmediğim futbolcular derneği "ayıp ettin Emre, seni asla affetmeyeceğiz... Bittin oğlum sen" şeklinde açıklamalarda bulundu.

Sevgili Emre'de tüm bu olanlar üzerine alışılageldiği üzere "aman abi ben ettim siz etmeyin, yarın öbür gün dönerim ülkeme yüzünüze bakamam" diye düşünerek paşa paşa özür diledi.

Bu özüründen dolayı kendisini şiddetle kınıyorum. Kendilerine karşı en ufak harekette, harekette bulunan haklımıdır haksızmıdır sorgulama gereği duymayan, işlerine geldiği gibi davranan, nasıl sansasyon yaratırım diye insanlara atıp tutan, ellerindeki yayın gücünü saldırı için kullanıp okuyucuya hiç bir şey vermeyen yazarlara karşı Emre'den özür yerine "az bile yaptım, kendi terbiyesizliklerine baksınlar önce" açıklamasını duymak isterdim. Emre'nin yaptığı hareket yazılanlardan sonra gayet normaldi, bu yüzden kendisini savunmayarak özür dilemesine gerçekten üzüldüm. Bu sayede ahlaksız bir biçimde insanlara saldıran yazarların yaptıkları bir kez daha yanlarına kar kalmış oldu. İnsanımızın hakkını savunmaktan kaçmasıda diğer bir üzüntüm.

Casusluk skandalı sonuca bağlandı


Uluslararası Motor Sporları Federasyonu (FIA) Formula 1 takımlarından McLaren'in teknoloji hırsızlığı yaptığına hükmederek takıma 100 milyon Amerikan Doları ceza verirken takımın bu sezon aldığı puanlarıda sildi.

Kararda genel olarak dikkat çekmeyen bir detay daha bulunuyor. Bu sezon McLaren takımı pilotlarından birisi kalan yarışlarda birinci olursa takım yarış sonu yapılan kutlamada yetkili bulunduramayacak ve kazanan takım olarak anons edilmeyecek. Ayrıca takım sezon sonuna kadar puan alamayacak.

Bu kürsü detayı McLaren takımına bu sezon hiç pistlerde yokmuş gibi davranılması anlamı taşıyor ve bir İngiliz takımına verilecek esasta en ciddi ve küçük düşürücü cezalardan biri haline geliyor (Adamlar bizlerin aksine bunlarada önem veriyorlar).

Ayrıca takımın puan alamayacak olması ve takım olarak elde edilen tüm derecelerinin silinmesi sezon sonu klasmanında McLaren'i sonuncu yapacak ve kurallar gereği Formula 1 organizasyonundan tam tabirle beş kuruş bile alamamasına neden olacak.

Kararı yorumlamak gerekirse her ne kadar takım patronu Ron Dennis'in iddia ettiği gibi elde edilen istihbarat McLaren araçlarında kullanılmamış olsa da, rakip takımın güçlü ve zayıf yanlarını öğrenme açısından çok önemli. Saniyenin yüzde birinin bile önemli olduğu bir sporda (hatırlarım zamanında Hill, Villeneuve ve Schumacher sıralamlarda saniyenin binde birine kadar aynı zamanı yapmıştı) rakip ile ilgili en önemli bilgi bile çok önemli hale geliyor. Önceki senelerde M. Schumacher'in yarış sonunda rakip araçların yanından geçerken araçları incelemesinin bile büyük tartışmalara yol açtığı bir sporda 780 sayfalık bir rapor ciddi avantajlara yol açabilir.

Formula 1 gibi kurallara sıkı sıkıya uyulan ve sportmenlik kavramının diğer tüm sporlara oranla çok daha üst seviyede muhafaza edilmeye çalışıldığı bir sporda bu ceza takımlara çok ciddi bir uyarı oldu. McLaren gibi soylu ve Formula 1 sporuna çok büyük katkı sağlamış bir takımın böyle bir skandalda adının geçmesi çok üzücü ancak şeytana uyduklarını düşünüyorum.

Bu sonuçla Ferrari takımı takımlar şampiyonluğunu büyük ölçüde garantilerken seneye şampiyonluk için yarışacağını düşündüğüm BMW takımıda ikinci olarak önemli bir maddi desteğe kavuşup iddiasinı biraz daha arttırmış oldu.

McLaren takımına son bir kez daha kızıp FIA'ya verdiği bu karardan teşekkür ediyor ve Ferrari'ye kendisini satmayacak adamlarla çalışmasını öneriyorum.

(Resimi ntvspor.net sitesinden buldum ve bence durumu son derece güzel özetliyor.Ntv'nin neden iyi olduğunu kanıtlayan bir resim olmuş)